top of page

Mayıs 2025

5 dakikalık okuma

Üzümün Mitolojik, Şifalı ve Kozmetik Gücü

Tevrat'a göre 950 yıl yaşayan Nuh, büyük tufana hazırlandığı 120 yıl boyunca gemisine iki bitkinin sürgününü alır; asma ve incir. Bir rivayete göre sular çekildikten sonra Nuh asma bahçelerini dikmeye başladığında Şeytan yanında belirir ve asmaların kendisine ait olduğu iddia eder. Özünde aynı hikâyenin farklı melekler, bitkiler ve paylaşım şekilleriyle devam ettirilen versiyonlarına birçok yerde rastlayabilirsiniz. Kiminde Cebrail çekişmeye dahil olur ve sürgünlerin bir kısmını yakar, kiminde Şeytan kendine önerilen 3’te 2 payı kabul eder. 

Üzüm suyu kaynatacaksanız, 3’te birinden daha fazlasının buharlaşmadığına emin olun, zira kalan Şeytanın payı olabilir. Gerçi kimi coğrafyalarda havaya karışan alkole “meleklerin payı” adı da verilir.

Üzümün, iyi ve kötü arasında paylaşılamayan bir şey olmasına şaşmamak gerekir. Kudretli Roma imparatorlarının üzüm yerken betimlendiği sanat eserlerinden, Sultan Murad’ın yasağına uymayarak 5-10 metrekarelik tarlasından yüzlerce kilo ürün alan kerameti büyük Hamza Baba hikayesine kadar her yerde karşımıza çıkar. 

 

Roma mitolojisinde şarap, bağbozumu, eğlence, delilik ve ilham tanrısı olan Bacchus’un Yunan mitolojisindeki karşılığı Dionysos’tur. Büyük sanatçı Michelangelo Bacchus’a mermerden hayat verirken (1496), tanrıyı kafasında asma yaprakları, arkasındaki Stir’i elinde üzüm salkımıyla betimler. Michelangelo’dan yaklaşık yüz sene sonra bir başka İtalyan sanatçı Caravaggio, Bacchus’u resmederken üzüm salkımı, yaprakları ve şarabı sahneye eklemeyi ihmal etmez. 

Mesnevi, Mevlâna’nın gözünde bir asma çubuğudur; koruk hamlığa, üzüm olgunluğa ve şarap yanmaya karşılık gelir.

Kısacası hadislerden Türk efsanelerine, Yunan mitolojisinden hemen her kültürdeki masallara kadar insanlık tarihinde üzüm hemen her alanda kendisine yer bulur.

Blog 6.1.jpg

Üzüm çekirdeği, şarap ve üzüm suyu yapım sürecinin bir yan ürünüdür. İçerisindeki yağ bileşenleri geleneksel yöntemlerle ya da organik çözücüler kullanılarak açığa çıkarılır. Soğuk sıkım yöntemi, ısı veya kimyasal işlem içermeyen ve dolayısıyla sağlık açısından daha fazla faydalı bileşeni koruyabilen etkili yöntemlerden biridir. Üretim verimi genellikle alternatif kimyasal yöntemlerden daha düşük olsa da bu yöntem daha güvenilirdir ve tüketiciler tarafından daha çok tercih edilir.

Üzüm çekirdeği yağı, meyvesinin gölgesinde kalıyor gibi görünse de kendisi hakkında yapılmış çokça araştırma bulunur. Birçok makalede üzüm çekirdeği yağının yüksek antioksidan potansiyeline, sağlık üzerindeki etkilerine, insan ve hayvanlarda kanser türlerine karşı sağladığı korumalara ilişkin yapılmış araştırmalara rastlayabilirsiniz. 

2014’te Çin’de yapılan bir araştırmada (1) üzüm çekirdeği yağı, fareler üzerinde test edildi.  Deneklerde pankreas β-hücreleri üzerinde yıkımını geciktirdiği gözlemlenmesinin yanında yüksek glikoz seviyeleri tarafından bozulan insülin salgılanması da önemli bir etki olarak kayıt altına alındı. 

Blog 6.2.jpg

2024’te yayımlanan bir başka makale (2) ise üzüm çekirdeği yağında bol miktarda antioksidan, E vitamini, fenolik bileşikler ve omega-6 yağ asitleri bulunduğuna işaret ederken, vücudun serbest radikal hasarlarından onarılmasına yardımcı olabileceğine ve kalp hastalığı riskini azaltabileceğine değiniliyor. Sonuç bölümünde, tümör hücrelerine karşı sitotoksik etkilerinden dolayı antitümör aktivitelerine ek olarak güçlü bir anti-inflamatuar olarak düşünülebileceğinden de bahsediliyor. 

2024’te yayımlanan “Ionic Liquid-Based Grapeseed Oil Emulsion for Enhanced Anti-Wrinkle Treatment” çalışmasını (3) hazırlayanalar yukarıdaki eserlerden öykünmüş müdür? bilinmez.  Lakin güzellikleriyle baş döndüren bu eserlerdeki üzümlerin çekirdeklerinden elde edilen yağların ciltteki kırışıklıkların giderilmesinde etkili olduğu bilimsel bir gerçek. Çalışmada, üzüm çekirdeği yağının etkinliğini ve deri altına penetrasyonunun artırılmasına odaklanılmış ve iyonik sıvılar ve nanoteknoloji birleştirilerek üzüm çekirdeği yağı emülsiyonu hazırlanmış. Emülsiyonun düşük konsantrasyonda kolajen içeriğini artırırken serbest radikalleri azalttığı raporlanmış. Sonuç bölümünü aynen aktaralım:

 

“Klinik deneylerde, epidermis katmanının su içeriğini önemli ölçüde artırabilir; cilt elastikiyetini ve sıkılığını iyileştirebilir; buharlaşma yoluyla oluşan su kaybının derecesini azaltabilir; ve yüzdeki göz kırışıklıklarının, göz altı kırışıklıklarının, nazolabial kıvrımların ve kukla çizgilerinin sayısını azaltırken, uzunluğunu kısaltabilir.”

Uyarı: Goya Botanicals Birikim vasıtasıyla bitkisel ürünlere ilişkin paylaştığımız bilgiler, bu ürünlerin biyokimyasal etkilerini inceleyen bilimsel araştırmalardan oluşur herhangi bir rahatsızlığın tedavisine yönelik sağlık tavsiyeleri değildir. Bu araştırmaların sonucunda elde edilen bulgular, bitkisel ürünlerin nasıl kullanılacağına dair bir yönlendirme içermemektedir. Lütfen, sağlığınızı korumanın en doğru yönteminin Hipokrat’ın izindeki sağlık profesyonelleri olduğunu unutmayınız.
 
Referanslar

 

  1. Lai X, Kang X, Zeng L, Li J, Yang Y, Liu D. The protective effects and genetic pathways of thorn grape seeds oil against high glucose-induced apoptosis in pancreatic β-cells. BMC Complement Altern Med. 2014;14:10. 

  2. Nabavi, S. M., Marchese, A., Izadi, M., Curti, V., Daglia, M., & Nabavi, S. F. (2016). Grape seed oil: Health benefits and useful impacts on livestock performance and products quality – A review. Journal of the Science of Food and Agriculture, 96(13), 4270–4277.

  3. Li, X., Liu, T., Zhao, L., & Wang, X. (2024). Ionic liquid-based grapeseed oil emulsion for enhanced anti-wrinkle treatment. Journal of Cosmetic Dermatology, 23(1), 120–129.

bottom of page